Çocuk Merkezli Oyun Terapisi temellerini Carl Rogers’in Danışan Merkezli Terapisi’nden almıştır. Carl Rogers’in prensipleri Virginia Axline tarafından 1940’lı yılların sonunda oyun terapisine uyarlanmıştır. Axline tarafından temelleri atılan Çocuk Merkezli Oyun Terapisi daha sonra Garry Landreth tarafından daha sistematik hale getirilmiştir.
Çocuk Merkezli Oyun Terapisi çocuğun problemleri yerine ilişkiye odaklanmayı tercih eder. Bu ilişkinin çocuğun iyileştirme gücünü harekete geçireceğine inanır. Çocuk iyileşmeyi özenle hazırlanmış oyun terapi odasındaki oyuncaklar yolu ile gerçekleştirir.
Çocuğun hangi oyuncağı seçip, hangi oyunu oynayacağı tamamen çocukça belirlenir. Çocuğun içinden gelen oyun yönlendirmesinin, terapistin dışarıdan sunacağı yönlendirmeden daha faydalı olacağına inanılır.
ÇMOT’de problem yerine çocuk, geçmiş yerine şu an, düşünce ve hareketler yerine duygular, açıklama yerine anlayış, düzeltme yerine kabullenme önemlidir. Terapist komut vermesi yerine çocuğun terapötik süreci yönetmesi esastır. Değişim için ana güç terapistin bilgisi değil, çocuğun içsel kaynakları ve bilgeliğidir. Çocuk merkezli oyun terapisi, çocuğun büyümesi için ona sunulan çok işlevsel bir fırsattır. Oyun, kendisini ifade etmenin en doğal aracı olduğu için çocuk gerginlik, hayal kırıklığı, güvensizlik, saldırganlık, korku, kafa karışıklığı ve şaşkınlık gibi birikmiş duygularını oyun yoluyla dışarı aktarma fırsatı bulur.
Çocuğun oyun yoluyla dışarı aktarmasıyla, bu duygular açığa çıkar; çocuk bunlarla yüzleşir, bunları denetlemeyi öğrenir ve bunlardan uzaklaşır. Duygusal bir rahatlamaya kavuştuğunda, çocuk kendisi olma, kendisini düşünme, kendi kararlarını verme, psikolojik olgunlaşma ve böylelikle kendiliğini fark etme için gereken gücü hissetmeye başlar.